MERAM’DAN SİLİVRİKAPI MEVLANA KÜLTÜR MERKEZİ’NE… (87)

“Akıl kirlendiği zaman, su ve sabun onu temizleyemez” diyorsunuz. Geçenlerde, “Abdest bizim silahımızdır” dediniz. Açıklar mısınız?

Abdest, küfürden, kötü muhabbetlerden, başka yollara gitmekten korur. Abdest, insanın sliahıdır, yani kötü yollara cephe alır. Almışsın abdestini çekinirsin, o seni korur. Abdestsiz gezersen, her an küfre girebilir, aklını nefsi isteklerinin peşinde gezdirebilirsin. Su, başta Peygamberler olmak üzere gönül sahiplerinin hükmündedir, onlar suyun hükmüne girmez. Bizler onların derecelerine gelemediğimiz için bu kaidelere uyarsak iyi olur, insan kendini biraz frenler. Hep kaidesiz olursa, misal olarak ne olacak ben Mevlevi’yim derse, bir bakıyorsun ki bulunduğu yola uygun işlerde değil, yalnız isimde Mevlevilik var, hareketlerde yok. Abdestli olursan silahın var, nefsinin şerrinden seni korur. Bir yerde ezan okunurken hemen camiye girer, namaza doğrulursun. Allah’a, Peygamberine, onun yoluna kendini daha fazla kaptırmışsan, senin gönlün daha üstündür, daha huzurlu namazını kılarsın. Abdest nefsine karşı silahtır, onun yolunu keser.
Hazreti Mevlana’nın katibi Hüsameddin Çelebi tekkenin kuyusundan hiç abdest almazdı. Kendi evinde abdest alır, tekkeye öyle gelirdi. Dervişler, “Bu zatı hiç abdest alırken görmedik, bu abdestsiz namaz kılıyor, abdestsiz zikirlere giriyor” diye Hazreti Mevlana’ya şikayet ettiler. Hüsameddin Çelebi o esnada yoktu, biraz sonra geldi. Muhabbet esnasından Hazreti Mevlana, “Ey ruhumun mertebesi Hüsameddin! Kardeşlerin senin hakkında bir şikayette bulundular. Sen buraya gelip tekkenin kuyusundan hiç su çekmemişsin, bir abdest tazelememişsin, sen abdestini nerede alıyorsun?” diye sordu.
Hüsameddin Çelebi şu cevabı verdi:
“Ben abdesti kendi evimin kuyusundan alıyorum. Çünkü tekkenin kuyusunun suyuna dünya bulaşmıştır, benim de abdestimi bozmasından korkuyorum.”
Dünya ehli yıkıyor, sular kovaya damlıyor. Onun için orada abdest almıyor, gönül sahibi. Ne kadar incelikler var.
İnsan her şeyin üstündedir ama kimliğini bilen insan. Su insanın dış kirini yıkar, iç alemini su temizleyemez. Ne kadar yıkansa, boy abdesti alsa da üstünden sıkıntısı, hüzünleri gitmez. O sıkıntıları, hüzünleri atmak için Allah’ın bir sevgilisini kendine dost edinecek, onun eteğini tutacak, ona uyacaksın. Onun yoluna gidersen o seni temizler. O zaman sende huzur olur, güzellikler başlar.