MERAM’DAN SİLİVRİKAPI MEVLANA KÜLTÜR MERKEZİ’NE… (136)

Silivrikapı Mevlana Kültür Merkezi

Bir söz var,  “Temizlik imandandır.” Buradaki temizlikten kasıt nedir? Yani şeriattaki temizlik mi, yoksa ki dergahdaki temizlik mi, hakikatteki temizlik mi, marifetteki temizlik mi? En önemli temizlik hangisidir?

En önemlisi, insanın hem içi hem de dışı temiz olmalıdır. İç temizliğinden maksat, kişinin gönlünü bağladığı yerle ilgilidir. Bir müridin gönlünde Hazreti Muhammed Efendimiz ve Mürşidi varsa, onun iç alemi temizlenmiştir. Ama dikkat edin; gönlünde diyoruz, yani gönlünü tamamen onların güzellikleriyle donatmışsa ve gönlünde onlardan başka hiçbir şey yok ise, temizdir. Aynı zamanda dışını, yani bedenini de temiz tutması lazımdır ki, etrafına huzursuzluk vermesin.

Hazreti Muhammed Efendimiz, selam olsun üzerine, toplum içine çıkarken her zaman saçlarına misk sürermiş, gözlerine sürme çekermiş ve böylece çevresindekilere kendini imrendirirmiş.

Bizler de Hazreti Muhammed Efendimize uyarsak, O’nun huylarıyla huylanırsak, hem içimizi hem de dışımızı temiz tutmuş oluruz.

Bakın ne güzel buyuruyor Hazreti Mevlana bir kasidesinde ve diyor ki:

“Kalkın ey aşıklar, göklere doğru yükselelim! Şu yaşadığımız dünyayı gördük anladık, bir de gideceğimiz o dünyaya varalım.

Hayır, hayır şu iki dünya bahçesi de güzel, ikisi de hoş. Biz, bu ikisinden de hem dünya bahçesinden, hem de ahiret bahçesinden vazgeçelim de, bahçıvanı arayalım, bulalım, ona doğru gidelim.

Dağlardan koşup gelen sel gibi secdeler ederek, başımızı taştan taşa vurarak, denize kadar gidelim. Denize kavuştuktan sonra da, üstündeki köpükler gibi, el çırpa çırpa koşalım, yürüyelim.

Şu kederlerle dolu alemden, bu yas aleminden düğün dernek alemine, neşe alemine sefer edelim. Yüzleri sarartan bu ızdırap dünyasından uzaklaşalım da, yüzümüze kan gelsin, can gelsin.

Alçalma, insanlığımızı kaybetme korkusundan yaprak gibi, dal gibi titreyerek, yüreğimiz çarparak aman yurduna, kurtuluş yurduna varalım.

Zaten gurbetteyiz. Dertlerden, kederlerden kurtulmamıza bir çare yoktur. Toprak yurdunda yola düşmüşüz. Günah tozlarından silkinip kalkmamız mümkün değil!

Şu dünyada gördüğümüz güzellikler, şekiller, suretler kendisini gizleyen, büyük bir sanatkarın, bir ressamın varlığını ispat etmektedir. Biz kem gözden gizli, izi belirmeyen ressama varalım.

İnsanlık yolu, hakikat yolu belalarla dolu bir yoldur. Fakat yol gösterenimiz aşk olduğu için bizim korkumuz yok! Çünkü, aşk, bu yolda nasıl gideceğimizi bize öğretiyor.

Yusuf’un sevdasıyla, canımızı dünya sevgisinden, nefsin isteklerinden temizleyelim, bir ayna haline getirelim de Yusuf’un eşsiz güzelliğine bir armağanla gidelim.”

00

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.