Mevlana ve Şems… (1)

“Ey Tebrizli Şems,

Dinim aşktır benim, senin yüzünü gördüm göreli,

Benim dinim senin yüzünde övünür, ey sevgili…”

Hazreti Mevlana’nın, her zerresi aşktan sarhoştu ve tamamen teslimiyetteydi. Ne dünya ile ne de ahiret ile bir pazarı vardı. Onun pazarı tamamen Allah ileydi. Hüdavendigar Mevlana patlamaya hazır bir volkan gibiydi ve bu patlamayı yapacak bir kıvılcım bekliyordu. İşte Hazreti Şems, Mevlana’nın kıvılcımı oldu. Hüdavendigar Mevlana, Hazreti Şems’in ateşinde öyle bir parladı ki, hem Şems yandı hem de bütün dünya onun muhabbet ateşinin nuruyla aydınlandı.

Hazreti Şems şöyle buyurur ve der ki; “Ben Mevlana’yı bir sefer irşad ettim. O beni sayısız sefer irşad etti.”

Şems-i Tebrizi, Mevlana ile yolları birleşmeden önce şöyle bir münacaatta bulundu: “Allah’ım bana bir mürşit ihsan et, çünkü senin sayısız bilinmeyen kulların var.” Bunun üzerine Cenab-ı Hakk kendisine şöyle seslendi; “Sana öyle birini ihsan edersem bana ne hediye edeceksin?” İşte Şems’in verdiği cevap; “Sana başımı vereceğim.” Cenab-ı Hakk yine seslendi; “Git, Rum diyarında Celaleddin isminde birini ara, onu bulursan, işte aradığın kişi odur.”

Bunun üzerine, bir gün Şems-i Tebrizi Hazretleri Şam’da dolaşırken, Hazreti Mevlana da o sırada Şam’da bulunuyordu, ikisi ilk defa orada karşılaştılar. Şems-i Tebrizi Hazretleri onun aradığı kişi olduğunu hemen anladı ve koşup Cenab-ı Mevlana’nın kolundan tutarak durdurdu ve Mevlana’ya şöyle seslendi; “Ey cihanın sarrafı! Ara beni bul!” Daha sonra Hazreti Şems-i Tebrizi Konya’ya geldi ve bir hana konuk oldu. Handakilere Mevlana’yı sordu. O sırada handa konaklayan birkaç bilgin Mevlana’yı tanıdıklarını söylediler ve şöyle buyurdular; “Cenab-ı Mevlana gibi aramızda bir bilgin daha yoktur. Kendisi katıra biner ve kırk tane bilgin arkasında gider, bunların da hepsi atlara binerler. Ve Mevlana Hazretleri kilise avlularında ve cami avlularında durur ve Allah’ın büyüklüğünden söz eder. Ayrıca sayısız da müftü yetiştirmiştir.” Hazreti Şems-i Tebriz, Peki giyimi nasıldır?” diye sorunca bilginler şöyle cevap verdiler; “Hırkası ipektendir, güzel giyinir, saltanatlıdır.” Bunun üzerine Hazreti Şems biraz durakladı, sonra tekrar sordu; “Peki bu zat buralardan geçer mi?” Bilginler,  “Sabah saatlerinde atların ayak seslerini duyarsan, bil ki geçen odur” diye cevapladılar. Bunun üzerine Hazreti Şems sabahı beklemeye koyuldu ve gün ağarmaya başladığında atların seslerini duyar duymaz cübbesini giydi, tacını taktı ve aşağı indi. Şems-i Tebrizi Hazretlerinin asasında Lavza-i Celal yazıyordu, yani ‘Allah’. Harakiyesinde ise ‘La ilahe illallah Muhammeden Resulullah’ yazıyordu. Cenab-ı Mevlana atının üzerinde karşıdan gelirken, tekrar çıktı karşısına, tuttu atının dizginlerini ve gözlerini Mevlana’ya dikerek, “Ya Mevlana, sana bir sorum var.” dedi. Hazreti Mevlana, Şems’in yüzüne bakar bakmaz onun halinden kim olduğunu okudu ve cevap verdi, “Buyur ya Şems, sorun nedir?” Şems sordu, “Hazreti Muhammed mi daha büyüktür, yoksa Beyazid-i Bestami Veli mi?” Bu soruyu işitince Hazreti Mevlana celali ve cezbeli bir tavırla dedi ki, “Bu ne biçim bir soru?! Tabii ki Hazreti Muhammed daha büyüktür.” Hazreti Şems devam etti, “Peki” dedi, “Hazreti Muhammed Efendimize ‘Allah’a karşı ibadetini yaptın mı?’ diye sorduklarında dedi ki, ‘Yapamadım.’ Aynı soruyu Beyazid-i Bestami Veli’ye sorduklarında, o dedi ‘Yaptım’. Biri dedi ‘Yaptım’ diğeri dedi ‘Yapamadım’, şimdi bunlardan hangisi daha büyük?”

İşte Mevlana Hazretlerinin verdiği cevap;

“Beyazid-i Bestami Veli bir havuzdu, o havuza bir gölün suyu döküldü, havuz taştı ve ‘Hırkamın altında Allah’tan başka bir şey yoktur’ dedi. Hazreti Muhammed ise bir okyanustur, bütün denizler O’na aksa, O taşmak nedir bilmez.”

Hazreti Şems, Cenab-ı Mevlana’dan bu cevabı duyar duymaz başını secdeye vurdu. Hazreti Mevlana atından indi, Şems’in koluna girdi ve tam üç ay boyunca halvet oldular, halvet boyunca sadece üç simitle karınlarını doyurdular. Birbirlerine sayısız manevi inciler döktüler. Ne zaman ki halvetten çıktılar, ikisi de muma dönmüşlerdi…

00

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.