🌹KUR’ÂN VE HADÎSLER IŞIĞINDA HASAN ÇIKAR DEDE SOHBETLERİ / 2

“Cenâb-ı Allah, Bakara sûresinde şöyle buyuruyor: ‘İnnâ lillâhî ve innâ ileyhî râciûn – Allah’tan geldik ve Allah’a gidiyoruz.’ Bu âyetin mânâsını açıklar mısınız?”

Sultân’ül-Ulemâ Hazretleri, Belh şehrinde, Cuma namazını edâ edip, okuduğu son hûtbesinden sonra cemaatiyle helâlleşti. Cemaat Sultân’ül-Ulemâ’nın şehirden ayrılacağını anladılar ve çok üzüldüler. Aralarından biri Sultân’ül-Ulemâ’ya dönüp: “Bizi bırakıp nereye gidiyorsunuz?” diye sorunca, Sultân’ül-Ulemâ Hazretleri cemaatine dönerek, onlara şu cevabı verdi:

“Allah’tan geldik, Allah’a gidiyoruz; Âdem’den geldik, Âdem’e gidiyoruz.”

Âdem’den maksat, insandır. Hepimiz Âdem’in evlâtlarıyız.

Hazreti Mevlâna, selâm olsun üzerine, insana çok önem vermiştir; hattâ insanı Tanrı sıfatına koymuştur.

Bir gün Hazreti Mevlâna’ya sordular: “Allah ne kadar büyüktür?” Cenâb-ı Mevlâna cevap verdi: “Allah, Âdem’in boyu kadar büyüktür!” Herkes şaşkınlık içerisinde, “Aman yâ Mevlâna, sen Âdem’in Hakk olduğunu mu söylüyorsun?” diye sorduklarında ise, Mevlâna buyurdu, dedi ki:

“Evet, Âdem’in Hakk olduğunu söylüyorum. Çünkü Âdem olmasaydı, Allah bilinmeyecekti, Allah’ın güzellikleri de dile gelemeyecekti.”

Neden böyle söyledi? Çünkü bütün varlıkları yaratan Tanrı, insanı yaratmadan önce hiçbir varlıktan dile gelemedi. İnsan dışında hiçbir varlık Allah’ı dile getiremedi. Allah, en son insanı yarattı ve insanda kendini yarattı. İnsan gözüyle yarattığı eserleri seyretti, insan diliyle eserlerini isimlendirdi ve kendi ismini de yine insandan aldı. Kendi büyüklüğünü, güzelliklerini insanla söyledi.

“Ve Allah, Âdem’e isimlerin hepsini öğretti.”

(Bakara, 31)

Bu âlemde insanın meyli nereye ise, gidişi orayadır. Hakk’ı temsîl edersen gam yeme, dünya durdukça bâkîsin.

Hazreti Muhammed, Hazreti Mevlâna ve diğer Pîrân, hepsi sevenlerine gittiler. Onlar kendilerini insanlara kazandırmak için çalıştılar ve ölüm onlardan uzaklaştı. Fakat insan, aklını kullanmayıp, ömrünü boşa geçirirse, sonunda gideceği yer, boşluktur.

“Doğrusu bundan önce Âdem’e bir emir verdik, ama o unuttu ve biz onda bir azîm de bulamadık.”

(Tâ Hâ, 115)

Allah’ı kendinde bulan insandan daha mukaddes bir varlık yoktur. O, her şeyin, hattâ meleklerin bile üstündedir.

“Hüzünlenmeyin, eğer gerçekten iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz.”

(Âl-i İmrân, 139)”

(Hasan Çıkar Dede’nin Dilinden Kur’ân ve Hadîsler Işığında Mevlâna Sohbetleri)

Kâinatın nûru Hazreti Muhammed Efendimizin, Ehlibeyt Efendilerimizin, yüce Pîrimiz Hüdâvendigâr Mevlâna’mızın, Pîrân Efendilerimizin selâmları, feyizleri ve güzel keremleri, bizleri sevenlerin ve bizleri izleyenlerin üzerine olsun. Allah, sizleri hep güzel günlerde yaşatsın. Sevgiler, Allah’a emânet olun. Huu…