MERAM’DAN SİLİVRİKAPI MEVLANA KÜLTÜR MERKEZİ’NE… (5)

Silivrikapı Mevlana Kültür Merkezi

Evrensel Mevlana Aşıkları Vakfı grubu, kadın semazenlerin olduğu tek grup. Avrupa’da özellikle Türkiye’de kadın erkek ayrımı ile ilgili çok şey duyuyoruz. Grubunuzda kadın ve erkeklerin birlikte sema etmelerinin bir nedeni var mıdır? Ya da siz hangi nedenden dolayı bunu uyguluyorsunuz?

Biz, Hazreti Mevlana’nın felsefesini suretleştirdik. Hazreti Mevlana, şair değil, büyük bir mütefekkirdir.

Hazreti Mevlana’nın yaklaşık sekizyüz sene önce bir seslenişi var:

“Her ne isen yine gel,
İster kafir ol, ister putperest ol,
İstersen yüz kere tövbeni bozmuş ol, yine gel.
Burası bir umut kapısıdır, umutsuzluk kapısı değil, yine gel…”

İster erkek, ister kadın, ister kafir, ister putperest ol gel, burası umut kapısıdır, diyerek herkesi davet ediyor. Her neysen yine gel, sözünde ayırım yapmadan kadını da, erkeği de çağırıyor.
Hazreti Mevlana’nın bugün Konya’da bulunduğu mekan, babası Sultan’ül-Ulema Hazretlerine aitti. Sultan’ül-Ulema Hazretleri, Nakşi tarikatına mensuptu. Onların felsefesinde kadın ve erkek ayrılırlar. Ancak, Hazreti Mevlana, her Perşembe kadınlar tarafından da davet edilmiş ve kadınlarla bir arada sema meydanı açmıştır.
16. Yüzyılda Afyon’da, kadın erkek bir arada sema meydanı açan, Hazreti Mevlana’nın torunu Divane Mehmet Hazretleridir. Bu zat, saraydan beslenmediği için Hazreti Mevlana’nın birlik görüşünü ortaya çıkardı. Kızı Güneş Bacı da posta oturdu, şeyhlik yaptı. O, Hakk’a yürüdükten sonra bu güzellik örtüldü, kadınları çıkarmadılar.
Hazreti Mevlana’nın bakışında kadın, erkek ayrımı yoktur, hepsi birdir. Madem ki hepsi bir, kadının da gönlünde sema etmek yatıyorsa, bir er gibi meydana çıksın. Neden biz onun gönlünü yasaklayalım, meydana çıkarmayalım?
1993 yılında kadınları semaya çıkardım. O günden bu güne kadar kadın, erkek bir arada sema etmektedirler. Bu grup yaşadıkça, bu hizmeti devam ettirecek. İslam’da ümre ve hacca gittiğinde kadın erkek bir arada Kabe’yi tavaf eder. Hatta hac zamanı daha da kalabalık olur, birbirlerine omuz omuza yapışırlar. Kabe’yi tavaf etmek de bir semadır. Orada mübah da, burada neden mübah olmasın? Allah katında kadın erkek ayrımı yok, ikisi de bir; ikisi de insan…
Hacı Bektaşi Veli sormuş: “Siz kadına karşı geliyorsunuz; söyleyin şimdi bana, arslanın dişisine ne derler?” Demişler: “Dişi arslan.” Bunun üzerine şöyle demiş Hacı Bektaşi Veli: “Ne kadar güzel cevap verdin. Dişisi de arslan, erkeği de arslan!”
Burası yüce bir makam olduğu için hepsi er sıfatını, arslan sıfatını taşıyor. Mevlana’nın felsefesinde hiç ayrımcılık yoktur, kişi bir ayrım yapmaya kalkarsa, kendinde bir noksanlık vardır.
Hazreti Mevlana şöyle der: “Biri iki gören benden değildir.” Daima ‘Bir’den konuşmuş, birliğe davet etmiş ve insanların ‘Bir’de tutmaya çalışmıştır. Zerre kadar ikiliğe yer vermemiştir. Nasıl ki Peygamberler, Evliyalar ayrım yapmadıysa, bir Mevlevi canının da ayrım yapmaya hakkı yoktur. O da onların devamını sürdürmekle mükelleftir.