“Tatlı dilli olanların dostları biraz daha artar.”
Aşık, maşukuyla bu aleme nazar kıldığı zaman, hiç ayrım yapmaz ve bütün bu alemde ne varsa hepsini bir görür. Bu sebeple dili hep tatlı olur, yüzü hep güleç olur ve sözleri sevgi dolu olur.
Bakın ne güzel buyuruyor Hüdavendigar Mevlana: “Bu ahlak, ona ezelden verilmiştir; gözü de Sevgilinin cemalinin güzelliğiyle dolmuş, aydın olmuştur. Bu çeşit kul, Allah rızasını görünce güler, neşelenir. Kaza, bela dahi ona şekerle yapılmış helva gibi gelir. Bu kulun huyu ve yaradılışı böyle olursa alem, onun emrine, onun fermanına tabi değil de nedir?”
İnsan, isterse Allah’ı konuşturur, isterse İblis’i konuşturur. İkisi de insana ait. Peki bunlardan hangisi huzur verir? Elbette Allah’ıı konuşturmak huzur verir.
Allah, güler yüzde, tatlı dilde, merhamet, şefkat bulunan yerdedir. Hakk yüzünü bütün insanları bir görüp hiç ayırım yapmayarak sevgisini sunandan gösterir. Tatlı dille, güler yüzle, sevgi sözleriyle topluma kendimizi sevdirir, bizlerle hasbihale girenlere doğru yolu gösterir, aydınlığa götürürsek, onları Hakk canları ile kardeş edebilirsek kendimizi kazandırmış oluruz.
Işık eken, nur bulur; hakikat eken de hakikatin hakikatini bulur. Her şey Allah’tandır ve O’ndan olana güler yüzlü ve tebessümlü olmak esastır.