MERAM’DAN SİLİVRİKAPI MEVLANA KÜLTÜR MERKEZİ’NE… (37)

Silivrikapı Mevlana Kültür Merkezi

Hazreti Mevlana’nın felsefesinin tanıtılması lazım. İnsanlar Hazreti Mevlana’nın felsefesi ile İslam’ın gerçeğini bilmesi lazım. Fakat neden Türkiye’de ve diğer İslam ülkelerinde ne televizyonlarda ne de okullarda bu sevgi çağrısı yapılmıyor?

Din, İslam miras değil, her zaman sevip yaşatanındır. Rabb’ül alemin, sözünde ayrım yok; bütün kainat Allah’ındır. Kur’an-ı Kerim’i, büyüklerin eserlerini, Hıristiyan alemi daha güzel okuyor, daha güzel anlıyor ve güzelliklere koşuyorlar. Misal olarak, kandillerde, Ramazan’da insanlar yaptıklarından tövbekar olurlar. Tasavvufa göre, her gün her saat aynıdır. Hazreti Mevlana, “Benim nazarımda Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe… hepsi birdir. Günler arasında bir ayırım yoktur” diyor. Neden? Sevgilisiyle kol kola olmuş, ara vermiyor. Yakalamış sevgilisini bırakmıyor. Her gün, her saat, her saniye onunla beraber. Ehl-i tasavvuflar her an sevdiğiyle beraberdir. Öyle senede birkaç ayı, günü beklemez; imanı, inancı, ikrarı sahi ise bu kişiler her an huzur içindedir. İmanında, inancında şüphe varsa, ikrarı boş ise o kişiyi ne cami ne de başka bir yer paklar. Demek ki, boy gösterip, nefsinde yaşıyor, kolay kolay huzura varamaz; ama iman sahibiyse her zaman Hakk onda o Hakk’ta, başı kesik gönül muhabbeti daim, her an rabıtadadır. Bizler her saat, her dakika onunla olamadığımız için, bari senede iki-üç ay olalım. Belki iki-üç ayda da, birkaç gün olalım. Yine bir sevap nail olur.
Büyüklerimiz bizlere örnek olacak çok güzel şeyler bıraktılar. Bizler paraya, mala, mülke tamah ettik. Büyüklerimizin bu güzel sözlerini bir gözden geçirelim, eserlerinden insanlık öğrenelim, demedik. Onun için ne kadar mal varlığımız olursa olsun, insanlık noksanımız var. İnsanlıktan eksiğimiz olduğu sürece böyle çirkinlikler, kavgalar doğar. Bilginlerimiz, Kur’an-ı Kerim’in kuru tefsirine gireceklerine, Kur’an sahibinin hayatını tahsil etseler, Kur’an’ı daha güzel anlarlar. Sahibini bırakıp, eserini aldıkları için böyle ikiliklerde kalmışlar. Bu yüzden kendilerini kavgalarda, gürültülerde bulurlar. Hakk yüzünü oradan gösterdi. Hazreti Muhammed tamamen Rahmet-i İlahidir, bütün güzelliklerin sahibidir.
Dünyanın her yerinden yüzlerce kişi, binlerce kilometre yol kat ederek, Silivrikapı Mevlana Kültür Merkezi’ne bir Mevlevi’nin Allah’a karşı ibadetinin nasıl olduğunu görmeye geliyorlar. Çünkü İslam’da saz çalınmaz, haramdır demişler. İslam’ı dünyaya yanlış tanıtmışlar. Düşünmezler ki Hazreti Muhammed, Mekke’den Medine’ye göç ettiği zaman Medine halkı, Hazreti Muhammed’i bendirlerle, kudümlerle karşıladı. İslam’da en büyük devrimi yapan Hazreti Mevlana’dır. Müziği ibadete soktu, ne korktu, ne sıkıldı. Kur’an’ın kendisiydi. Hiçbir bilginin onun karşısında duracak gücü yoktu…