MERAM’DAN SİLİVRİKAPI’YA HASAN DEDE SOHBETLERİ – 55

NUH’UN GEMİSİ…🌹

Mahmut Efendi (Mahmut Dipşar): Hazreti Mevlâna, Mesnevî-i Şerîf’de buyuruyor ki: “Rûh deryâsına atılmakta ve hakîkat âleminde sefer eylemekte yüzücülüğüne güvenme. Akıl ile yol almak ve ümidi aklın fetvâlarına bağlamak hiç mi hiçtir. Bu yolda Nuh’un gemisine girmekten başka çare yoktur.” Nuh’un gemisinden maksat nedir? Ne mânâya gelmektedir?

Hasan Dede (Hasan Çıkar): Nuh’un gemisinden maksat, senin bedenindir. Eğer sen, O olmuş isen, başka deryâlara ne diye atasın kendini? O zaman sen kimliğinden çıkmış olursun. O, sende var etmiş kendini ve senden sayısız hakîkatler sunuyor. Onlar artık seninle diri, çünkü sen onlarla dirildin. Ama sen kalkarsan kendini rûh âlemine atasın, kendini boşluğa atmış sayılırsın. Sen, kendinde bulduktan sonra o sevgiliyi, senin bedenin artık Nuh’un gemisidir. Sen de o gemide sevgilinle beraber seyir edersin. Ve sana hiçbir tufan işlemez. 

“Sonu olmayan güzel,

Bütün güzelliklere sahip olan güzel,

Hakk dedik adına,

Hakk için can verir gerçek âşıklar,

Yıkık vîrânede cevher bulurlar,

Hakk’ta fânî olur aşka gark olan,

Dalga ile dost olur deryâya dalan,

İnci arayanlar dibe dalarlar,

Sonsuz güzelin okundan kaçmaz âşıklar…

Ey gönül sefâyı tercih edersen,

Asla kurtulamazsın vesveselerden,

Sendeki istekler günbegün artar,

İstekten geçmeni bekler oysa yâr,

Onun tek bakışı yüz aya bedel,

Helâldir uğruna can vermeye gel…

Âşıkın hayatı ölümündedir,

Gönlü bulmak için gönül verir,

Can vermeye koşan âşık bir kuldur,

Hakk’a bir can verdik,

Yüz bin can bulduk,

O sonsuz güzelin demine HU…”

Kâinatın nûru Hazreti Muhammed Efendimizin, Ehlibeyt Efendilerimizin, yüce Pîrimiz Hüdâvendigâr Mevlâna’mızın, Pîrân Efendilerimizin selâmları, feyizleri ve güzel keremleri, bizleri sevenlerin ve bizleri izleyenlerin üzerine olsun. Allah, sizleri hep güzel günlerde yaşatsın. Sevgiler, Allah’a emânet olun. Huu…

MERAM’DAN SİLİVRİKAPI MEVLANA KÜLTÜR MERKEZİ’NE… (139)

Mesnevi-i Şerif’de Hazreti Mevlana, Hazreti Resulallah’ın bir hadisinin tefsirini yaparken şöyle buyuruyor: “‘Kendini unutup Allah’ı zikret’ ayetinin manası şudur: Kendinle olduğun vakit Hakk’ı zikretmekle şirk işlemiş oluyorsun” Ne dersiniz Hasan Dede?

Bir kişi, kendinden geçmeden zikre girdiği zaman, ikilik yaratmış olur. O ayrı, sen ayrı. Aslında, O’nun güzelliklerini dile getirdiğimiz zaman, O en güzel şekilde zikredilmiş oluyor. Diğer taraftan da, insan kalkarsa, Allah’ı kendi dışında zikretsin, o zaman tabii ki şirk işlemiş olur, çünkü teslimiyetten, Allah’ın birliğinden çıkmış oluyor.

Yunus Emre, selam olsun üzerine, şöyle der: “Hem sen varsın, hem O var; senin gözünde diken var, sen o dikeni göremiyorsun.”

 

Hazreti Mevlana, Mesnevi-i Şerif’de buyuruyor ki: “Ruh deryasına atılmakta ve hakikat aleminde sefer eylemekte yüzücülüğüne güvenme. Akıl ile yol almak ve ümidi aklın fetvalarına bağlamak hiç mi hiçtir. Bu yolda Nuh’un gemisine girmekten başka çare yoktur.” Nuh’un gemisinden maksat nedir? Ne manaya gelmektedir?

Nuh’un gemisinden maksat, senin bedenindir. Eğer sen, O olmuş isen, başka deryalara ne diye atasın kendini? O zaman sen kimliğinden çıkmış olursun. O, sende var etmiş kendini ve senden sayısız hakikatler sunuyor. Onlar artık seninle diri, çünkü sen onlarla dirildin. Ama sen kalkarsan kendini ruh alemine atasın, kendini boşluğa atmış sayılırsın. Sen, kendinde bulduktan sonra o sevgiliyi, senin bedenin artık Nuh’un gemisidir. Sen de o gemide sevgilinle beraber seyir edersin. Ve sana hiçbir tufan işlemez.