İMAM ALİ EFENDİMİZDEN ÖĞÜTLER – 43

“Cenab-ı Hakk her kibir edeni hakir ve rezil eder.”

Hazreti Ali Efendimizin bu sözü çok doğrudur. Neuzubillah, ne olursan ol, ister Şeyh Efendi ol, ister Alim Efendi ol, ister Hatip Efendi ol, biraz benliğe kapıldın mı sen bütün hakikatlerden mahrum olursun, anında rezil olursun.

İşte Cenab-ı Mevlana şöyle buyurur: “Ne kadar tevazuda durursan o kadar Hakk senden işler. Ne kadar benliğe tutulursan Hakk senden uzak olur; Firavun’un kendisi olursun, toplumda lanete uğrarsın.”

Benlik işte bu kadara kadar insanı küçük düşürür. Toplumda “Ben… Ben” diye konuşan çok kişi var. Fakat aslında biz kimiz ki?.. Tasavvufta, “Bunu ben yaptım, şunu ben yaptım” demezler, daima karşısındakine ben diyeceği yerde “Nazarım” diye hitap eder; sen diyeceği yerde de “Nazarın” diye hitap eder. Peki neden böyle hitap ediyorlar?.. Çünkü hepimiz Allah’ın nazarlarıyız, O bizi nazar etmiş getirmiş bu aleme. Bakın ne kadar kibarca konuşmuşlar. “Ben-Sen” kelamı hiç ağızlarında yok, daima nazarım ve nazarın diye hitap ediyorlar.

Kendini bilen, kemalata ermiş insanın lisanı Allah’ın lisanıdır. Kalbi onun muhabbeti ile doludur. Kin, haset, gurur ve kibirden uzaktır. Zira bunlar nefsani huylardır. Kendi benliğinden çıkmıştır. O, artık kendi benliğinde yaşamaz, ondan varlığını gösteren gönül verdiği yerdir. Bütün yaratılmışları Allah’ın yansıması olarak seyreder ve hepsini Sevgili’sinin ailesi olarak görür ve sever.

Allah yolunda zerre kadar benlik, gurur yoktur. Mürşid de, yolcu da hep Allah’ın ikramı ile yaşar, konuşur, susar.

Bütün dava, Hazreti Muhammed Efendimizi, Hazreti Ali’yi, Ehlibeyt Efendilerimizi, Pirimiz Hüdavendigar Mevlana’yı, diğer Piran Efendilerimizi ve bütün Evliyaullah’ı tanıyarak, onlar gibi olmaya çalışmaktır. Ayrım gözetmeden insanlık alemine hizmet etmek, Allah’tan söz etmektir.

Ne güzel buyuruyor Hüdavendigar Mevlana… “Mutlu olmak, manen yükselmek istiyorsan, gönüller almaya, gurur ve kibiri bırakmaya bak! Kazandığın gönüllerin yardımı seninle beraber olursa, kalbinden hikmet kaynakları fışkırır, akar. Dilinden sel gibi ab-ı hayat akar; nefesin, Hazreti İsa’nın nefesi gibi, hastalıklara deva olur!..”

00

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.