“Bir düşmanı gördüğün vakit daima güler yüzlülük göster zira bu muamele düşmanı gama gasabete sürükler.”
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır: “Eğer bir iyilikle karşılaşırsanız bu onları üzer; başınıza bir kötülük gelince de memnun olurlar. Ama eğer zorluklara karşı sabreder ve takvalı davranırsanız (ruh olgunluğu gösterirseniz), onların hileleri size hiçbir zaman zarar vermez. Zira Allah onların tüm yaptıklarını kuşatıcıdır.” (Al-i İmran 120)
“Sen o kötülüğü en güzel olan şey ile defet. Biz onların neler ile vasfeder olduklarını daha iyi biliriz.” (Müminun, 96)
Hazreti Ali Efendimizin seyisi bir gün onu kızdırmak istemiş. Hazreti Ali, ondan atları hazırlaması için seslenerek, “Atları hazırla filan yere gideceğiz” demiş, seyis onu duymamazlıktan gelip cevap vermemiş. Hazreti Ali, onu hazırlık yapıyor sanmış. Yine seslenmiş, yine cevap yok. Hazreti Ali, Allah Allah ben boşuna mı sesleniyorum, diye düşünmüş. Bir de bakmış ki, arkasında duruyor.
“Neden cevap vermiyor, beni bağırtıyorsun?”
“Efendi Hazretleri, seni kızdırmak için cevap vermedim.”
Bu cevap üzerine, Hazreti Ali gülmüş.
“Niye gülüyorsun Efendi Hazretleri?”
“Senin içinde beni kızdırmak isteyen biri var ya, onu kızdırmak için gülüyorum.”
Hazreti Ali Efendimiz kızmamış, hatta mükafatlandırıp göndermiş.
Bir gün de yine İmam Ali Efendimiz, arkadaşı ile yolda giderken, karşıdan gelen kendini beğenmiş biri ona, “Esselamu aleyküm Allah’ın ayısı” demiş.
İmam Ali Efendimiz de hiç kızmadan ve bozuntuya vermeden, “Ve aleyküm selam Allah’ın Ali’si” diye cevap vermiş.
Yanında bulunan arkadaşı susmuş ve Allah Allah, Ali hiç kimseden korkmazdı, neden bu adama haddini bildirmedi, diye düşünmüş.
İmam Ali Efendimiz, “Karşıdaki bana hakarette bulundu, onun için mi sustun?” diye sormuş.
“Evet ya Ali.”
“İnsan insanın aynasıdır. O ayı olduğunu bende gördü, ben de Ali olduğumu onda gördüm. Bunda kızacak bir şey yok.”