Evlatlarımızı nasıl yetiştirmemiz gerek?
Evlatlarımızı günümüze, yarınlara göre hazırlamazsak, büyük bir vebal içinde kalırız. Ne diyoruz? Bu dünyada insan son varlıktır. Tanrı insanda kendini yarattı. İnsanla bütün eserlerini seyredip, insan diliyle bütün eserlerini isimlendirdi. Kendi ismini de insanla verdi. İnsan, Yaratıcıyı temsil etmek, Yaratıcıyla yaşayıp, o Yaratıcı ile dünya durdukça baki kalmak için gelmiştir. Bütün dünya insanın emrindedir ama insan, insan olursa. İnsan olmazsa, o dünyanın emrindedir.
Toplum kendini bilmediği için dört vasıfta yaşıyor. Mutfak, banyo, tuvalet, yatak odası, bunlar için yaşıyor. Halbuki insan düşünürdür. İnsanın vazifesi insanlık için yararlı fikirler üretmeye çalışmak, bir kenara çekilmek şöyle dursun, insanlar arasında hiç ayırım yapmadan hepsinin hizmetine koşmaktır. Ne olacaksa olsun demek değil…
Hazreti Muhammed, yaptığı o güzel hizmetler sayesinde kendini insan toplumuna kazandırdı. Diğer büyüklerimiz de güzel hizmetlerde bulunarak kendilerini kazandırdılar. Kendini topluma kazandıran kişi, artık ölümden kurtulmuştur.
Hazreti Mevlana’nın buyurduğu gibi… “Ey insan ne gördüysen bu alemde senden dışarı değil, ne istersen iste, kendinde iste. Çünkü sen her şeysin.”
Hakk’ı bulmadın mı, dünyalar senin olsa sen boşluktasın. Bizim vazifemiz Hakk’ı istemek, Hakk’ı bulmak, onunla yaşamaktır. Onu bulduktan sonra her şeyi bulmuş oluruz, her iş kolaylaşır. O da insan dışında değil. Büyüklerimiz bize ayna. Temiz bir inanç, imanla bakıldı mı gün gelir, siz O olursunuz.