🌹KUR’ÂN VE HADÎSLER IŞIĞINDA HASAN ÇIKAR DEDE SOHBETLERİ / 19

“Hasan Dede, deniyor ki, bu hayatta herkesin tabîatı ve huyu cenneti ve cehennemidir. Sorum şu: İnsanın tabîatı, huyu, yani ahlâk ve davranışları, onun cennetini ve cehennemini mi yaratıyor?”  

Ne zaman ki bir insan güzel düşüncelerde ise, o cennettedir, cennette yaşamaktadır. Fakat ne zaman ki, karamsar düşüncelerde ise, o zaman da bu düşünceler onu hüzünlere sürüklediği için, o cehennemdedir, cehennemi yaşamaktadır. Çünkü her şey insanın içindedir, insanın dışında bir şey yoktur.  

“Yapmış olduğunuz güzel davranışlar sayesinde hak ettiğiniz cennet, işte budur!” (Zuhrûf, 72)”

“Diğerlerine gelince, onlar da ebedîyen cehennemde azap çekecekler!” (Zuhrûf, 74) 

“Biz onlara zulmetmiş değiliz fakat asıl onlardır kendi kendilerine zulmedenler.” (Zuhrûf, 76) 

Hazreti Mevlâna şöyle buyurur: “Âşıklara karış, onların sohbetleri bahar ile yaza benzer. Âşık olmayanlardan da uzak dur, onların sohbetleri de sonbahar ile kışa benzer.” 

İnsan insanın cennetidir, insan insanın cehennemidir. Güzel insanlarla beraber olursan sen cennettesin, ama küfürbazlarla beraber olursan sen cehennemdesin.  

“Baksana; Allah ne güzel bir misâl veriyor: Güzel söz, tıpkı kökleri yere sapasağlam basan, dalları da göğe doğru uzanan hoş bir ağaca benzer.” (İbrahim, 24) 

“Kötü söz ise, tıpkı gövdesi yerden koparılmış, bu yüzden ayakta bile duramayan değersiz bir ağaca benzer.” (İbrahim, 26) 

“Allah, sapasağlam söz sayesinde, iman edenlerin hem dünya hayatında, hem de ahirette dimdik ayakta kalmalarını sağlar.” (İbrahim, 27)

Bizler ibâdetlerimizi köşkler, saraylar için yapmıyoruz, bunlar tamamen hayaldir. Bizler ibâdetlerimizi Resûlallah’ın cemâlinden mahrum kalmamak için yapıyoruz; bizler O’nun cemâline koşuyoruz. O köşkler, saraylar burda da var; misâl olarak evler var, apartmanlar var, arsalar var… 

“Allah’ın dışında tapındığı varlıklar onu alıkoymuştu. Çünkü o, inkârcı bir kavimdendi. Ona, köşke gir, denildi. Köşkü görünce onu derin bir su sandı ve eteğini topladı. Süleyman ona, bu billurdan döşenmiş bir köşktür, dedi. Belkıs, ey Rabbim, şüphesiz ben nefsime zulmetmişim fakat işte şimdi Süleyman ile birlikte âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslîm oldum.” (Neml, 44) 

Yani sonuç olarak, insan neyi düşünüyorsa odur. İnsan neyi düşünürse orayı seyreder. Hazreti Mevlâna’nın buyurduğu gibi: “Can istiyorsan sen cansın; ekmek istiyorsan sen ekmeksin…” Kısaca, insan neyi çok seviyorsa, onun Allah’ı da odur. İnsan, cennetini de cehennemini de kendisi yaratır. 

“Kim ahiret kazancını isterse, onun kazancını artırırız. Kim de dünya kazancını isterse, ona da istediğinden veririz, fakat onun ahirette hiçbir payı yoktur.” (Şûra, 20)”

(Bu yazı, “Hasan Çıkar Dede’nin Dilinden Kur’ân ve Hadîsler Işığında Mevlâna Sohbetleri” isimli derlemeden alıntılar yapılarak hazırlanmıştır.)

Kâinatın nûru Hazreti Muhammed Efendimizin, Ehlibeyt Efendilerimizin, yüce Pîrimiz Hüdâvendigâr Mevlâna’mızın, Pîrân Efendilerimizin selâmları, feyizleri ve güzel keremleri, bizleri sevenlerin ve bizleri izleyenlerin üzerine olsun. Allah, sizleri hep güzel günlerde yaşatsın. Sevgiler, Allah’a emânet olun. Huu…

00

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.