Cihan güzelim, sultanlar sultanı, nur Muhammed Mevlâna’m…
Senin yüzün ancak mânâda açılır,
Âyânda dünya yüzünde,
O yüz açılmış olsa,
Dünya tümüyle sana secdeye kapanır.
Cihan güzelim,
Muhammed Mevlâna’m…
Mânâ âleminde Hakk divânında,
Gül yüzlüme bir nazâr kıldım,
Güzelliğinde gönlüm yok oldu gitti,
İçtim aşk bâdesini aldı beni benden,
Mest oldum hâlden hâle girdim gitti.
Cihan güzelim,
Nurum Muhammed Mevlâna’m…
Bir kez baktı güldü yüzüme,
Nurdan bütün varlık doldu özüme,
Can kulağımı verdim sonsuz güzelime,
Her sözü bana bal oldu gitti.
Cihan sevgilim,
Muhammed Mevlâna’m…
Bir baktın düşündüm kendi kendime,
Aynen boyanmışım sevgilimin rengine,
Sular çağlar, akar gider enginlere,
Coştu aşkımın bendi birden sel oldu gitti.
Yârimin cefâsı her dem bana hoş gelir,
Sevincimden iki gözümden yaş gelir,
Aşkın hâlini ancak aşıklar bilir,
Ah dostlar,
Sevgilimin dikeni bana gül oldu gitti.
Aşık Hasan şükür sonsuz sevgilisine kavuştu,
Hakikatte Hakk’ın dârına düşmüştü,
Bundan evvel aynı baldan yemişti,
Bunu çözmeye kalkınca aklım kül oldu gitti…