“Mirac gökleri fethetmektir” deniyor. Bu bakış açısından bakarsak, İslam devletlerinin geri kalmalarının sebebi nedir?
Hazreti Mevlana, yediyüz sene önce, Yasin suresini tefsir ederek, “Bir gün gelecek ademoğlu aya çıkacak, aydan dünyamıza menzil kuracak” dedi. Yasin suresi semavatı, güneşi, ayı, oradaki bütün varlıkları zikreder.
Mirac, gökleri fethetmektir. Gökler nasıl fethedilir? Çalışarak fethedilir. İnsan çalışmadan bir şey elde edemez. Hazreti Muhammed Efendimizin bir ismi de var: Muhammed Cabbar. Ne manaya geliyor? Cabbar, çalışkan demektir. Hazreti Muhammed kendini sevenine teslim etti. Allah insanı kendine vekil kıldı. Yarınlar için çalışmayanın, geleceği kayıptır.
Sizlere şöyle bir misal vereyim: Yağmurlu bir günde, Hazreti Muhammed sahabesi ile giderken, yolda taş üstünde oturarak, sağa sola bakan birini görür ve o kişiye selam vermeden geçer. Daha sonra adam kalkar, taşlar koyarak su üstünde bir yol meydana getirir. Geri dönerken Peygamber Efendimiz adama selam verince, adam der ki: “Ya Resulallah! Biraz evvel buradan bana selam vermeden geçtin. Neden şimdi selam veriyorsun?”
Hazreti Muhammed, “Sen tembel bir şekilde oturuyordun. Allah tembelleri sevmez, o yüzden selam vermedim. Şimdi insanlara hizmete kalktığın için selam veriyorum” der.
Yine Hazreti Muhammed, “Madden ve manen etrafındakilerden üstün olmazsan, benim şefaatime nail olamazsın” diyor. Bunları topluma anlatmak lazım. Bu sözler söyleneli bindörtyüz küsur sene geçti. “Bırak bu dünyayı ahiret için çalış” diye diye İslam ilerleyemedi. Misal olarak, bugün komşun uçak yapıyorsa, daha üstün bir uçak yapmaya çalış, her şeyin üstününe koş. Her kişi kişi mesleğini severek hizmete çıkarsa, o meslekten hem kazanç sağlar, hem o meslek daha güzel suret bulur. Allah çalışana verdi, hisse alınması gereken çok şey var.
Maneviyat seni güçlü tutar ama maddede de güçlü olursan, kolay kolay yıkılmazsın.
Hazreti Mevlana, Kur’an-ı Kerim’i nasıl keşfediyor ve Kur’an hakkında ne diyor? “Kur’an onyedi yaşında namütenahi güzellikte bir kıza benzer. Çeyizini öğrenmek isterseniz, başta güneş, ay, yıldızlar, dağlar, denizler, okyanuslar olmak üzere bütün dünyadaki varlıklar, ne varsa hepsi o kızın çeyizidir. Kur’an-ı Kerim’e sevgi ile aşkla bakılırsa, ondan daha fazla feyizlenilir, daha fazla güzellikler meydana gelir.
Kur’an-ı Kerim’i okuyup da manasına inilmedi mi, ondan gerektiği gibi feyizlenemez insan. Sevaptır diye okunuyor. Peki nedir sevap? Sevabın manası, güzel bir iş yaparsın, birilerine iyiliğin dokunur, o iyilik yaptığın kişi sevinir. Senin de içine vicdanen bir ferahlık gelir, işte budur sevap. Kur’an’ı anlamadan okumakla sevap kazanılmaz.
Allah’ın insanoğluna verdiği aklı güzel çalıştırmak lazım. Tembellikle hiçbir yere varılmaz.