MERAM’DAN SİLİVRİKAPI MEVLANA KÜLTÜR MERKEZİ’NE… (67)

Veliler kaç kısımdır?

Veliler üç kısımdır. Birinci kısım Veli; kendini ne kendi bilir, ne de halk bilir. Bu yola sadakatle bağlanmıştır. Güzel güzel hizmetlerini yapar, hizmette kusur etmez ama kim olduğunu bilmez. Son nefeste perde kalkar, o güzel hizmetinin mükafatını alır.
İkinci kısım Veli; kendini bilir ama halk bilmez. Hakk’ı güzel tanıtamamış fakat bilmiş, bilinçli yaşamıştır.
Üçüncü kısım Veli; kendini hem kendi bilir, hem halk bilir. Kimler bunlar? Hazreti Mevlana, Hacı Bektaş Veli, Ahmed Yesevi, Abdülkadir Geylani gibi Veliler. Zaten kendilerini tanımışlar, halk da onları tanıyor. İnsanı bu güzel derecelere getiren aşktır.
Hazreti Mevlana aşkı söyledi ve sevenlerini aşkta tutmak istedi. Kırksekizbin beyit, akılla yazılamaz, büyük aşk gerek. Hazreti Mevlana (selam olsun üzerine) bütün o kasideleri, şiirleri, rubaileri, hepsini Efendisine yazdı. Hakk’ı mürşidinde gördü, mürşidinin dışına hiç çıkmadı.
Hazreti Mevlana’ya, “Mürşidini niye bu kadar büyütüyorsun, putlaştırıyorsun? Dinde insanı bu kadar putlaştırma yoktur” dediler.
“Şükürler olsun o puta! O put olmasaydı, bu güzelliklere kavuşamazdım. Allah’ın nurunu o putta gördüm” dedi.
Bunu söyleyen Hazreti Mevlana, hep korkusuz konuştu.

Yine, Efendisi Şems-i Tebrizi’ye hitaben söylediği bir kasidesinde bakın nasıl buyuruyor ve diyor ki:
“Bugün seher vaktinden beri perişanız, mestiz. Mademki perişan olmuşuz, biz de halimize uygun olarak perişan sözler söyleyelim.
O şarabı ki sen verdin ve bu akıl ki bizdedir. Eğer biz bu akılla kadeh kırarsak bizi mazur gör!
Harabatın rindleri, üzüm suyu şarabını içtiler ve sızdılar. Bizse içtikçe içtik, sızmadık, oturduk kaldık.
Biz bir an kadim olan aşkın belasını içmedeyiz. Bir anda elest münacatına ‘Bela – Evet’ demedeyiz.
Yukarısı tamamıyla bağ, bahçe olmuş, aşağısı baştan başa define kesilmiş, biz de öyle şaşılacak kişileriz ki, ne yukardanız, ne de aşağıdan!
Sus, onun varlığı tecelli edince öyle bir var oluruz ki varlığımızı, var oluşumuzu biz de bilemeyiz.
Ey bilgin kişi! Nabzımıza bir el at! Biz elden çıkmışız, ama hangi elin yüzünden çıkmışız? Bunu bir anla!
Puta tapmak kafirliğin temelidir. Ama bu canlı puta tapmasak biz kafir oluruz…”

00

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.