HAZRETİ MEVLÂNA’DA YOKLUK VE MÂNÂSI – 1

“Yokluk benim iftihârımdır” diye buyuran Hazreti Muhammed’in derin mânâlar içeren bu sözünü, Hazreti Mevlâna, Mesnevî’nin birçok yerinde açıklar. Zîrâ Mesnevî’nin kendisi yokluk dükkânıdır.

Bir adam yokluğa erişir, kendisine yokluğu süs edinirse o adamın Hazreti Muhammed gibi gölgesi olmaz. Bu çeşit adam, mumun alevi gibi gölgesizdir. Mum, baştan aşağı alevden ibarettir. Gölge onun çevresine uğrayamaz.

Mum kendisinden de kaçtı, gölgeden de. Mumu yapanın isteğine uydu, ışığına sığındı. Mumu yapan der ki: Seni yok olmak için yarattım. O da, ben yokluğa kaçtım, diye cevap verir.

Hazreti Mevlâna, reenkarnasyonu açıklarken de sözü yokluğa getirir. Kâinatta her şeyin bir hareket hâlinde olduğunu söyler ve şöyle buyurur: “Burada dâima yeniden yeniye bozulup düzelen şeyler var. Şu ten hırkası da iğnesiz ve ipliksiz dikilmekte. Fakat bunları gönül gözüyle baktığın vakit görürsün.”

Reenkarnasyon (devrân) konusunda insanın varlığının cansız bir oluşumla başlayıp, en mükemmele doğru gidişini, Hazreti Mevlâna, Mesnevî’de şöyle açıklar ve sözü yine yokluğa getirir:

“Sen var olduğun gün, ya ateştin, ya yel, ya toprak. Eğer o hâlde ebedîyen kalman mümkün olsaydı hiç sana bu yücelik nasîb olur muydu? Tanrı seni değiştirdi. Önceki varlığın kalmadı. Onun yerine sana daha iyi bir varlık verdi. Böylece yüzbinlerce varlığa büründün ki dâima ikinci varlık, ilkinden iyidir. Bu varlıkları yokluklardan buldun. Öyleyse neden yokluktan yüz çevirdin? O yokluktan ne ziyâna uğradın ki, varlığa yapıştın?”

Mâdemki ikinci evvelkinden daha iyidir, yokluğu ara, insanı hâlden hâle değiştirene tap. Varlığa düştüğün demden beri şimdiye kadar yüzbinlerce haşr gördün. Haberin yokken cemâd âleminden, yetişip gelişen nebâd âlemine geldin. Nebâd âleminden de gelişip, hayat âlemine düştün.

Bu beş duygu ve altı cihet âleminden de kurtulunca deniz kıyısına varırsın. Ayak izleri, deniz kıyısına kadar gider. Deniz içinde bu izler yok olur, biter. Oradaki menzillerin nişânesi, adı sanı yoktur.

Nebâd âleminden sırf ruh âlemine kadar yüzlerce konak vardır. Yokluklarda bu varlığı gördün de nasıl beden varlığına böyle yapıştın? Tanrı hâlden hâle döndürür, şu canı ona vermekten çekinme. Yeniyi al, eskiyi bırak.

Beyit:

“Ruhtan coşup gelen şarap, yokluk kadehine konunca, sonsuz olan aşk gibi insana ölümsüz bir yaşayış verir.”

00

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.