“İnsanların kıymetleri yaptıkları iyilikle ölçülür.”
Güzel bir iş yaparsın, birilerine iyiliğin dokunur, o iyilik yaptığın kişi sevinir. Senin de içine vicdanen bir ferahlık gelir.
Peygamber Efendimiz buyurur der ki: “En ufacık bir iyiliği dahi, pek ehemmiyetsiz olsa da, küçümseme, hor görme. Eğer kuyudan su çekerken elindeki kova, su için gelmiş olan birisinin kabına dökülmüş olsa bile, bu hal, iki tarafa göre de, iyiliktir. Din kardeşlerinden birisine, güler yüz ve tatlı dil gösterdin ise, bunu dahi, değersiz sayma. Aman aman, üzerinizdeki örtünün uçlarının, gelişi güzel yerlere doğru salıverilmesinden sakınınız. Büyüklük taslamaktan doğan, bu hali Hazreti Allah sevmez. Sende olmayan bir ayıp ile seni yeren ve kötüleyenleri, onlarda hakikaten var olan ayıp ile yerme ve kötüleme. Bırak vebali onun, sevabı senin olsun. Gayet sakınılacak şeylerden birisi de, bir kimseye sövmektir. Aman bundan da, son derece sakın.”
İnsan, yeryüzünde Allah’ın binasıdır. İnsan, çok mukaddes bir varlıktır. Peygamber Efendimiz bütün kötülüklerden münezzehtir, hiçbir zaman dilinden kötü bir söz çıkmamıştır. Ne kadar güzellik, iyilik varsa bu alemde, Allah bütün o güzelliklerin, iyiliklerin kaynağıdır.
Hüdavendigar Mevlana, bir kasidesinde, iyiliğin dervişlik vasıflarından olduğunu şöyle anlatıyor ve diyor ki: “Dervişliğin nişanesi, belirtisi nedir? Herkese elinden geldiği kadar iyiliklerde bulunan, yardımcı olan, etrafa inciler saçan cömert kişi; tatlı dilli olup kimseyi incitmeyen, değerli sözler söyleyen seçkin insan derviştir. Yoksa herkesi aldatmak için yüz parçadan dikilmiş yamalı hırka giyen kişi derviş değildir.”
Bizim nazarımızda en büyük derviş, “Bana ne kadar kötülük yaparlarsa yapsınlar, ben hepsine iyilikle muamele ederim” diye buyuran İmam Ali Efendimizdir. Dervişin başı kesiktir; hep secdededir. Onda olan bütün varlık, iman ettiği yerdir.
Gerçek iyilik ve cömertlik, bir şeyler elde etmek veya cennete gitmek için değil; tam bir imanla, hiçbir karşılık düşünmeden, saf ve temiz bir niyetle yapılmış olandır. Gaye sadece Allah’a yaraşır bir insan olmak, O’nun rızasını kazanmaktır. Bu yoldaki gayretiniz ne kadar içten olursa, yaşayacağınız güzellikler de o kadar çok olur.