
“İnsanlar bir şeye başlamakla değil, onu bitirmeye muvaffak olmakla methe layık olurlar.”
Hazreti Ali Efendimiz, selam olsun üzerine, her sözünde haklıdır. Bir işe başla, sonra yarım bırak olmaz. Mademki bir işi yapmaya niyet ettin, o zaman o işi kemalata erdireceksin. Bir işi kemalata erdirdiğin zaman etrafındaki dostların, arkadaşların, akrabaların yaptığın işi görecekler ve hoşlarına gidecek, seni övecekler, methedecekler.
Fakat misal olarak, sen niyet etmişsin duvar örmeye, temelini atmışsın fakat duvarı örmemişsin, bekliyorsun ha yarın ha öbür gün ha seneye öreceksin diye, fakat örmüyorsun. Hazreti Ali Efendimiz böyle şeylere hiç yol vermemiştir. Böyle insanlar kıymetli insanlar değildirler.
Hüdavendigar Mevlana, “Bir insan güzel bir iş meydana getirirse, ancak daha iyisini meydana getirmek için onu örnek al, eğer yapamıyorsan da takdir et” diye buyuruyor.
Maneviyatın güçlü olursa senden çalışan, senden kazanan Allah’tır. En güzel işleri senden meydana getiren yine Allah’tır. Maneviyatını güçlendireceksin ve çalışacaksın, çalışmamak olmaz.
Sizlere şöyle bir misal vereyim: Yağmurlu bir günde, Hazreti Muhammed sahabesi ile giderken, yolda taş üstünde oturarak, sağa sola bakan birini görür ve o kişiye selam vermeden geçer. Daha sonra adam kalkar, taşlar koyarak su üstünde bir yol meydana getirir. Geri dönerken Peygamber Efendimiz adama selam verince, adam der ki: “Ya Resulallah! Biraz evvel buradan bana selam vermeden geçtin. Neden şimdi selam veriyorsun?” Hazreti Muhammed, “Sen tembel bir şekilde oturuyordun. Allah tembelleri sevmez, o yüzden selam vermedim. Şimdi insanlara hizmete kalktığın için selam veriyorum” der.
Hazreti Muhammed’in bir ismi de Cabbar’dır, yani çalışkandır. Herkes uyudu, o uyumadı, hep çalıştı, hep irşad etti. Sevenlerini aydın görmek istedi. Bir hadisinde, “Benim ümmetim madden ve manen komşularından üstün olursa şefaatime nail olur. İki günü bir olan benden değildir” diyor. Çalışanı seviyor.
Bir evlat çalışır, kazanırsa baş üstünde tutulur, hiç çalışmaz hep isterse ana baba üzülür. Biz, evlatlarımızı madden, manen her şeyin üstünde görmek isteriz.