İMAM ALİ EFENDİMİZDEN ÖĞÜTLER – 32

“Allah’ın insanlara bahşettiği nimetlerin en büyüğü akıldır.”

Allah sayısız nimet ihsan etti. Bütün nimetlerden en üstün nimet olarak akıl verdi, onu da başa koydu. Bir insan cüz’i akılla yola çıkarsa her zaman hüzünlere, kaygılara düşebilir. Fakat araştırır, Allah’ın bir dostuna el uzatır, onu etüd ederek onun kişiliğini öğrenip oraya gönül verir, orayla aklını büyütürse, bu kişinin hayatı daima huzur içinde geçer. Bir yere muhabbet vermek, oraya kendini bırakmak lazım. Eğer öyle güzel bir yer bulur da oraya temiz bir gönülle bağlanmazsa, ömrünün sonuna kadar oraya gitse de yararlanamaz, boşuna gelip, gider. Bu yol, hırkada taçta değildir. Kişinin temiz gönlüne bakar. Kişi kendi benliğinde, küçük akılda kalırsa, her zaman üzülmeye, sıkılmaya mahkumdur.

Aklın en büyüğü Hazreti Muhammed’de, o Akl-ı Küll. Bütün Evliyaullah orayla akıllarını büyüttüler ve sevilerek kendilerini kazandırdılar. Ne güzel isimleri var, Evliya… Peygamberler, Evliyalar yaratıcıda kendilerini fani kıldılar, daima güler yüzlü oldular, dilleri tatlı, bakışları hoş oldu. Cemaatleri onları dinleyerek huzura kavuştu.

Akıl, hiçbir varlığa verilmemiş, insana verilmiş. Bir balina bir sandalı devirir, beş-on kişinin ölümüne sebep olursa yargılanmaz ama bir insan, yumurta çalsa yargılanır. Neden yaptın? diye sorulur. Çünkü insanda akıl var. İnsan her şeyin sorumlusudur ama insan olmadı mı biri, ne diyebiliriz ki…

İslam devletleri içinde Türk toplumu daha aydındır. İnşallah daha da aydın oluruz. Hepimiz kardeş oluruz, birlik oluruz. Bütün insan toplumunu birliğe, kardeşliğe, güzelliklere götürürüz.

Ne güzel söylüyor Yüce Mevlana ve diyor ki: “Beri gel beri, daha beri, daha beri, ben senim, sen bensin. Biz bir top inciyiz, bir başız, bir akılız, bu şaşılık niye? Hiç aydın aydınlıktan kaçar mı? Gel…”

00

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.