MERAM’DAN SİLİVRİKAPI MEVLANA KÜLTÜR MERKEZİ’NE… (192)

Öyle bir zaman geliyor ki, insan hoşgörüsünü kaybedebiliyor ve buyurduğunuz gibi herkesi sevgiyle kucaklayamayabiliyor. Bu gibi durumlarda ne yapmamız lazım?

Hazreti Pir Mevlana, hoşgörüsü ve hilmi ile hısımlarının dil uzatmalarına, sataşmalarına hiçbir zaman karşılık vermemiştir. Kemal içinde kemaldir. Peygamberler, Veliler hep bu anlayıştadır. Eğer sizler, Hazreti Muhammed Efendimizin davranışlarını benimsemez, bildiğiniz gibi davranırsanız O’nu incitmiş olursunuz. O’nu incitmek Hakk’ı incitmek demektir. Peki, ne olur incinirse? Yüce Pir Mevlana diyor ki: “Minareden düş parçan bulunur, ama bir Hakk dostunun gönlünden düşmeye gör, tek bir parçan bulunmaz.”

“Güneşin doğduğu yer, kapkara bir burçtur. Bizim güneşimizse doğu yerlerinden dışarıdır! Onun doğduğu yer, zerrelerine nispetle doğu yeridir. Halbuki zatı ne doğar, ne dolunur! Onun arta kalan zerreleri olan bizler de iki cihanda gölgesiz bir güneşiz. Ne şaşılacak şey! Böyle olduğu halde yine Şems’in etrafında dönüp dolaşmaktayım. Buna sebep de yine Şems’in ışığı, aydınlığı! Şems, hem sebepleri, vesileleri meydana getirmede, hem de sebepler, vesileler ona erişememekte! Yüz binlerce defa ümidimi kestim. Kimden mi? Şems’ten. Buna inanır mısınız? Ben güneşten ümidimi keseyim, balık suya sabretsin! Bu sözüme inanma sakın! Ümitsizliğe düşersem ümitsizliğim de güneşin işidir, onun tecellisidir ey Hasan!” (Mesnevi, II/1107)

Size yapılan kötülüklere, verilen zararlara nefs hemen karşılık vermek ister. Ama bu davranış sizleri, karşınızdakinin seviyesine çekerken, manen geriletir, mahkumiyete sürükler. Bunun idrakinde olan kişi aynı yanlışı tekrar yapmaz. Hatta kendisinin kusurunu düzeltmesine vesile olduğu için bu tecrübeden memnuniyet duyar. Onun için her şeye rağmen sevmek, hoşgörmek, affetmek gerekir. İnsan kendi inançlarına bağlı olmakla birlikte, kendisinden farklı duygu, düşünce ve davranışları da olgunlukla karşılamalı, onları yargılamadan kabul edebilmelidir.

“Akılların aydınlığı, benim fikrimden; göklerin halk edilmesi, benim yüzümdendir. Öyle bir doğanım ki Hüma bile bana hayran olur. Baykuş kim oluyor ki sırımı bilsin. Padişah, benim kurtulmam için zindanı açtı, yüz binlerce mahpusu azad etti. Bir zamancağız beni baykuşlara hemdem etti de benim yüzümden baykuşları doğanlaştırdı. Ne mutlu o doğana ki uçuşuma uyar; talihi yâr olur da sırrımı anlar. Bana yapışın da doğan olun, baykuşsanız bile doğanlaşın! Böyle bir padişaha sevgili olan nereye düşerse, düşsün, nasıl olur da garip olur.? Padişah kimin derdine derman olursa o, ney gibi feryat eder, sessiz sedasız kalmaz. Ben mülk sahibiyim, başkasının sofrasına oturup yemeğini yemiyorum. Padişah, uzaktan benim davulumu çalmakta, nöbetimi vurmakta. Benim davulumu döven ‘İrcii’ sesidir. Benimle davaya girişenlerin rağmine şahidim, Allah’dır.” (Mesnevi, II/1160)

Bütün Peygamberler sevgi sunmayı, şefkatle kucaklamayı nasihat etmişlerdir. Nimetlerin en büyüğü akıldır. Aklını kullanır, dilini hoş tutarsan mesele kalmaz. Bunun aksi davranışlar insan olana yakışmaz. O zaman güneş görmemiş ham meyve olarak kalırsın. Konuşurken ağzımızdan çıkacak her sözü, Muhakeme-i Kübradan geçirmemiz lazım. Sarfettiğin sözler senin kulağına hoş geliyor mu, geliyor ise başkalarına da hoş gelir, ikram et. Eğer kırıcı olacaksan, tenkit edeceksen hiç konuşma. Malum; söz gümüşse, sükut altındır.

“Cins oluş, sade şekil ve zat bakımından değildir. Su, nebatta toprağın cinsinden sayılır. Rüzgar, ateşi yaktığı, yanmasına yardım ettiği için rüzgârın cinsi demektir. Nihayet şarap, tabiata neşe verdiğinden onun cinsidir. Cinsimiz, padişah cinsinden olmadığı için varlığımız onun varlığına büründü, yok oldu. Varlığımız kalmayınca da tek olarak onun varlığı kaldı. Ben onun atının ayağı önünde toz gibiyim, toz gibi! Can da, canın nişaneleri de toprak oldu. Toprakta onun ayak izi var. Bu izi bulmak için ayağı altında toprak ol ki başı dik kişilerin tacı olasın.” (Mesnevi, II/1171)

11

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.