HAZRETİ MEVLÂNA’NIN DİLİNDEN HAZRETİ MUHAMMED – 11

Fihî Mâ-Fîh’de, “Peygamber, o görünen şekil değildir; Peygamber, o aşktır, o sevgidir; ölümsüz olan da budur” diye buyuran Hazreti Mevlâna, Peygamber Efendimizin aşk ve sevgi oluşunu bir kasîdesinde şöyle dile getirir: 

“Peygamberlerin seçkini Hazreti Muhammed, şarapla dolu bir kadehtir.”

Peygamber Efendimizin zamanında, onun çevresinde bulunanlarda bu sevgi ve aşkın tesirlerini Hazreti Mevlâna’nın sözlerinden öğrenmekteyiz. Bir yerde Ashâb-ı Kirâm’dan şöyle bir örnek verir:

“Ashâb-ı Kirâm, zırhsız ve kalkansız olarak savaşmışlar, kalkansız olarak kılıca karşı koymuşlardı. Hazreti Muhammed’in sevgisinde fânî ve mest hâldeydiler.”

Hazreti Mevlâna, kasîdelerinden birinde Hazreti Muhammed’in yüceliğiyle ilgili şunları söyler:

“Hazreti Muhammed eğer yüzünden örtüyü kaldırsa, binlerce rahip, binlerce papaz zünnârını yırtar.”

Peygamberin zamanında, ona yakın olanlarla arasında geçen bazı hadiseler Mesnevî’de şöyle anlatılır:

“Efendisi, Bilâl’i terbiye etmek için diken dalı ile dövmekte, o da dikenlere canını feda etmekteydi.

Efendisi, neden Ahmed’i anmaktasın diyordu… Sen kötü bir kulsun, dinini inkâr ediyorsun.

Efendisi onu güneş altında dövmekte, o da ‘Allah birdir’ diye övünmekteydi. Nihâyet, Hazreti Muhammed onu efendisinden satın aldı. Zayıf, hasta bir hâldeydi. Mustafa’nın yüzünü görünce sırt üstü düşüp bayıldı. Uzun müddet kendisinden geçmiş olarak öyle baygın kaldı. Kendine gelince sevinç gözyaşları dökmeye başladı.

Mustafa onu kucakladı. Ona ne bağışladı, ne ihsanlarda bulundu kim bilir? Sanki perişan bir balık denize düşmüştü, sanki yolunu kaybeden kervan yol bulmuştu.

Peygamberin o anda söylediği sözler, geceye söylenseydi gecelikten çıkar, sabah gibi apaydın olurdu. Ben, o sözleri anlatamam ki!..”

00

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.