AHİRET NEDİR?..🌹
Mahmut Efendi: Hazreti Mevlâna, “Bir insan, kendi varlığında bilincin esasını bulunduğunda, ebedîyetin anahtarını bulmuştur” diyor ve şöyle devam ediyor, “Sana bedenini, ona merhametli olmayı, gizemlerine bakmayı öğretmeyen hiçbir eğitim, sana kendi bilincini nasıl bulacağını öğretemiyecektir. Beden bir kapıdır, beden ilk adımdır ve bilinç ile beden konusuna değinmeyen her eğitim kesinlikle yetersizdir, hattâ zararlıdır. Çünkü seni yıkıcılığa götürür. Seni yıkımdan koruyan tek şey içindeki bilincin çiçek açmasıdır. Ve bu sana, yaratmak, dünyada daha çok güzellik, daha çok mutluluk yaratmak için karşı konulmaz bir güdü verir.” Ne dersiniz Hasan Dede?
Hasan Dede: Bizler bizlikte ne kadar kalırsak, o kadar kayıplarda oluruz. Istıraplarda ve hüzünlerde oluruz. Bizler kendimizi ne kadar teslîmiyete bırakırsak, o kadar teslîm olduğumuz yer bizlerde varlığını, güzelliklerini gösterir ve bizlerin mânevî kazançlar elde etmemizi sağlar. Gönül sunulmadığı zaman beden kapısı açılmaz ve güzellikler o bedene yansıma yapmaz. Ne zaman gönül sunulursa, o zaman o kapı açılır, gönül verilen yer o kapıdan girer, vücutta varlığını gösterir, işte o zaman insan huzur içinde olur.
Mahmut Efendi: Hazreti Mevlâna’nın, Fihî Mâ-Fîh adlı eserinde şöyle bir bölüm geçiyor, “Ekmeleddin dedi ki, ‘Mevlâna’ya aşığım. Yalnız Onun yüzünü görmek istiyorum. Âhiret hiç aklıma gelmiyor zaten. Bu düşünceler bu kuruntular olmaksızın yalnız Mevlâna ile uzlaşmışım. Onun cemâliyle huzura kavuşuyorum. Onu görünce yâhut Onun hayalini düşününce tatlar buluyorum.’ Cenâb-ı Mevlâna buyurdu ki, ‘Âhiret aklına gelmiyor amma, bütün bunlar bu sevgide gizli, bu sevginin içinde. Halîfenin kapısında güzel bir oyuncu kız çalpara çalıyor, oynuyordu. Halîfe, sanatın ellerindedir, dedi. Kız, ayaklarımda, ey Tanrı Elçisinin halîfesi, dedi, ellerimdeki güzellikte ayaklarımın güzelliği de gizli, onun için ellerim güzel. Mürid, âhireti etraflıca hatırlamaz amma, şeyhi görmekle âhiretin tadını, şeyhten ayrılmakla âhiret korkusunu duyar. Bütün âhiret ahvâli bunda gizlidir.” Siz ne buyurursunuz Hasan Dede?
Hasan Dede: Cenab-ı Mevlâna’mız, selâm olsun üzerine, şöyle der,
“Mahşeri görmek istersen gündüze bak, âhireti görmek istersen geceye bak. Âşığa ne mahşer gerek, ne âhiret. Ancak Sevgilisi gerek.”
Mürid yüzünü şeyhinden çekmezse, rûhunda onu rûh ederse, zaten aradığını bulmuştur, âhiret aklına bile gelmez. Sevgilisi olmadıkça âşık âhireti ne yapsın. Mahşer de, zaten ismi üstünde, bir kalabalıktan ibâret. Sabah insan kalkıyor yola koyuluyor, yollar dolu, duraklar dolu, kimsede hâl hatır sormak, selâmlaşmak yok, hep dünyalık peşinde koşuluyor, işte size mahşer. Âhiret ise gece, kimse kalmamış artık, herkes dinlenmeye çekilmiş. Şimdi gönlünde kim varsa onunla konuşmak zamanı. Ama bir bakıyorsun çoğu insan âhireti de mahvetmiş, dünyayı oraya da taşımış, hiç huzur yok.
Kâinatın nûru Hazreti Muhammed Efendimizin, Ehlibeyt Efendilerimizin, yüce Pîrimiz Hüdâvendigâr Mevlâna’mızın, Pîrân Efendilerimizin selâmları, feyizleri ve güzel keremleri, bizleri sevenlerin ve bizleri izleyenlerin üzerine olsun. Allah, sizleri hep güzel günlerde yaşatsın. Sevgiler, Allah’a emânet olun. Huu…