FÎHİ MÂ-FÎH’DEN SOHBETLER – 56

Garipliğin Alâmeti…

Onsekizbin âlem içinde, bu topluluktan daha kimsesiz kimsecikler yoktur. Mustafâ’nın kimsesizliği de buydu, yetimliği de bu yetimlikti; yoksa o, Abdü’l-Muttalîb’in ölümüyle yetim olmamıştı; Mekke’den Medine’ye göçmekle de gurbete düşmemişti; zâti garipliğin alâmeti, bir şırdaş, bir dildeş bulamamaktır. Hangi dildir ki onların diliyle dildeş olsun? Onlardan hiçbir garip yoktur ki bir garip okşayanı umsun; aksine onlar, bütün dünya gariplerine nazlanırlar; siz derler, bu âlemdesiniz, bizse yüce âlemden gurbete düşmüşüz. Farsça söyleseler Farsça bilenler anlamaz; Arap olsalar da arapça söyleseler başka Araplar anlamaz. Anlarlar, fakat anlayış duygusuyla şekle bürünen görünüşteki anlamı anlarlar, maksatlarıysa anlaşılmaz da anlaşılmaz. Çünkü anlamı anlamak başkadır, maksada ulaşmak başka. 

Âşığın Yüceliği, Sevgilisinin Yüceliği Miktarıncadır…

Meşhur ya; Ulu Şeyh’in semâ’ında çalgıcı şu beyti okudu: 

“Geç geldin, yanımdan da tez gittik; 

Geç gelmek, tez gitmek gülün harcıdır.”

Semâ’da bulunanlardan üç kişi, bu beyti duyunca nâra atıp yüzüstü düştü. Birisi, bu beyit, şu üç kişinin hâline uygun düştü dedi. Şeyh buyurdu ki: Evet, öyle amma hâllerinin arasında da pek büyük fark var. Buyur ey şeyh dediler. Şeyh, kendilerinin söylemeleri daha iyi dedi; gelsinler, dilleriyle söylesinler. Hikâye uzundur… 

Onlardan biri, yıllardır bir kadının peşindeydi. Öbürü yıllardır, Tanrı’nın kendisine bir erkek evlât lütfetmesini dilerdi. Yıllardan sonra bir çocuğu oldu, fakat bir haftadan fazla yaşamadı. Öbürü de bir hâldeydi ki ne oğula âşıktı, ne kıza… O, oğlu, kızı yaratanı seviyordu. 

Kur’ân’ı çok tefsîr ettiler amma az kişi Kur’ân’daki maksadı tefsîr edebildi. 

“Onlar ki inandılar.” 

Herkes, kendi imanını tefsîr etti, Mustafâ’nın imanıyla onun maksadı gizli. 

“Ve iyi işler işlediler.” 

Yine herkes, kendi işlediği işi tefsîr etti; Peygamber’in işlediği iş nerde? 

“Onların ecirleri.” 

Yine herkes, vehminin çizip düzdüğü ecri tefsîr etti; Mustafâ’nın ecrindeki maksat hani? 

Bütün âlem şiirler okur, can der, dost der, herkes âşıktır; fakat âşığın yüceliği, sevgilisinin yüceliği miktarıncadır. Halk, sevgide çeşit çeşittir; herkes bir şey sever; Sevdiğinden dolayı mâzur görülmeye en lâyık olanı sevgilisi en üstün olanıdır.

00

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.