MERAM’DAN SİLİVRİKAPI MEVLANA KÜLTÜR MERKEZİ’NE… (114)

Deniliyor ki, cennet ve cehennem, Allah’a yakınlık ve O’ndan perdeli kalma azabının iki kısmıdır. Ne buyurursunuz Hasan Dede?

Çok kısa ve net bir cevap vereceğim. Her kişi kendi idrakine göre yaşar ve cennet de cehennem de o kişinin idrakine göre farklılıklar gösterir. Allah, bizlere en büyük nimet olarak akıl vermiştir, onu da başa koymuştur. O aklı tutarsak güzelliklerde, daim güzellikler görürüz, cennette yaşarız. Fakat akıl hep kötülüğe, fesada yönelirse, bu kişinin de yaşadığı yer cehennemdir. İnsan insanın cenneti, insan insanın cehennemidir.

Bir üzümden yapılmış şarap vardır, bir de aşktan yapılmış şarap vardır. Üzümden yapılmış şarabı içersin, bir an için kendinden geçersin fakat yarın olunca baş ağrısı yapar. Ama aşk şarabını içtiğin zaman doyamazsın, ağrı vermez şifa verir, can verir ve her an o şarabı içmek istersin. İşte o aşk şarabı gönüldür.

Gönül verilmiş ise Mürşide, Mürşid vasıtasıyla Pir’e ve Muhammed’e, onun o güzel cemaline ulaşmış ise, onu kendine ayna etmiş ise, artık aklın onun aklıyla kemalat bulur, dilin onun diliyle tatlılaşır, halin onun haliyle güzelleşir, hem sen güzel bir insan olursun, hem de etrafına faydalı olursun.

00

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.