MERAM’DAN SİLİVRİKAPI MEVLANA KÜLTÜR MERKEZİ’NE… (42)

Silivrikapı Mevlana Kültür Merkezi

Hazreti Mevlana’nın din anlayışında Peygamberler… (devam)

Peygamberlerden görünen o güler yüz Hakk’ın yüzüydü. Çünkü onlar Hakk’la Hakk oldukları için en güzel örnek olarak topluma çıktılar ve insanları birliğe davet ettiler. Toplum biri iki gördü. Küfürde olanlara el uzatarak onları oradan kurtarmaya çalışacağına küfre, daha da küfürle çıktı. İşte bu yüzden kavgalar çıkıyor. Peygamberler birlikçidir. Kim Peygamberine tabi ise bu alemde birlikçi olması lazım. Hazreti Mevlana’nın felsefesinde Müslüman, Hıristiyan, Musevi ayrımı yoktur. Amaç hangi dinden olursa olsun insan olmaktır.
Hepimiz Adem’in evlatlarıyız. Kırksekiz Peygamberin hepsi, dünyaya Hazreti İbrahim’in neslinden geldi. Hazreti Muhammed, Hazreti İbrahim’in büyük oğlu İsmail’in neslinden, Musa, Harun, Zekeriya, Yahya, Davud, Süleyman, Yakup, Yusuf, İsa, hepsi diğer oğlu İshak neslinden geldiler. Hazreti İbrahim, Hazreti Muhammed’in yirmidördüncü, Hazreti İsa’nın da yirmiüçüncü dedesi, bu Peygamberler İbrahim Halilullah’ın torunları, yani bir ağacın dalları gibidir. Madem ki kök Hazreti İbrahim, hepimiz kardeşiz. Neden birbirimizi hor görüyor, kavga ediyoruz? İnsanlar kişiliklerini bilmiyorlar. Peygamberler birbirlerine hep saygı gösterdiler. Yusuf Peygamberin babası Yakup da Peygamberdir. Yusuf Peygamber, babasına, “Rüyamda bir ay gördüm ve yıldızlar ona secde etti” deyince babası oğlunun Peygamberliğini görerek oğluna baş kesti, onu tasdikledi. Peygamberler arasında hiç ikilik doğmadı.
Hazreti Musa, Tevrat’ında, Hazreti İsa da İncil’inde Hazreti Muhammed’i zikrediyor, hepsi Hazreti Muhammed’i güzel bir önder olarak görüp, yetişenler selam söylesinler bizi ümmetinden saysın, diyorlar. Yani Nebi, Nebi’ye rücu etti.
Hazreti Mevlana diyor ki: “İnsanlar yeryüzünde Hakk’ın temsilcisidir, biraz aydan örnek alsınlar. Ay bu kadar yıldıza erdemlik yapar, hiç yıldızlar birbiriyle savaşmazlar.” İnsan, bütün cihanın temsilcisidir. Kişiliğini unutmuş, bu yüzden kavgaya giriyor. Mevlana yaşıyor, Şems yaşıyor. Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre hepsi birbirlerine saygıda yaşıyorlar. Onlar da Peygamber gibidir; bir yerde öyle bir yüceliğe çıktı ki Hazreti Mevlana, bütün Peygamberler onunla iftihar ediyor.
Hazreti Ali, “Dünyamızda ne kadar Müslüman varsa hepsinin din kardeşiyim, dünyamızdaki bütün insanların, insan kardeşiyim” diyor. İnsanlar farklı dinlere bağlı olabilirler ama insan iseler hiç kavga etmeden kardeş gibi yaşarlar.
Mevlana’mızın dünyaya güzel bir seslenişi var: “Sevgiye dair ne varsa bu alemde ben oradayım. Kavgaya, savaşa dair ne varsa ben orada yokum.”
Bütün olay kendini tanıyarak, insanca yaşamak, Yaratan’dan ötürü bütün varlıklara sevgiyle bakıp, yüz tutana sevgiden söz ederek hayatı sürdürmektir.

00

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.