“Beni doğruluğa çekenle doğruyum. Eğri hareket edene ben de eğriyim.”
Şimdi Hazreti Ali Efendimiz burada şunu söylemek istiyor: Birine arkadaşlık ettiğimde, doğru gidenle doğru yürürüm, eğri gidenle de eğri bakarım, bakalım şimdi nereye kadar böyle gidecek.
Arkadaşlık ediyor fakat onun yaptığını yapmıyor. Maksat onunla beraber duruyor, havasını bozmuyor. Ali ya, ismi üstünde herkese uyuyor. Eğri gibi dursa da doğruluktan ayrılmıyor.
Hazreti Muhammed Efendimiz de şöyle buyurur: “Hiçbir kötü niyet beslemeyerek, din kardeşlerini sevmek, hiçbir nefsani duyguya kapılmaksızın, kinden arınmak, göklerin ve yerlerin sahibi Hazreti Allah’a göre, en sevilen insani amellerdendir.”
Hazreti Ali Efendimizin ders aldığı yer Hazreti Resulallah’tı. Bizler de Hazreti Muhammed Efendimize uyarsak, O’nun huylarıyla huylanırsak, hem içimizi hem de dışımızı temiz tutmuş oluruz.
Kendimizi güzelleştirmek için gayret sarfetmekten vazgeçmeyelim. İnsandan insana yol alalım, insana layık bir yaşam sürelim. Kalplerin mumlarını yakalım! Benliğe kapılmadan yoklukta kalmaya gayret edelim ki, güzellikler bizlerde suret bulsun. Gayret etmekten hiç vazgeçmeyelim; herkesin kendi ölçüsünde ikram edebileceği güzellikler vardır. Sayıları ‘Bir’leyebilmektir insan olmak. O halde bütün yaratılmışları sevelim! Tümden göz olalım, O’nun sevgisi ile kainata bakalım. Tümden kulak olalım, işittiklerimiz bize O’nun mesajlarını getirsin. Her zerremiz O’nunla nefes alsın. Biz söz olalım, Allah bizden konuşsun!..