MANEVİ MENKIBELER – 60

ALİ, TOPRAĞA GİRMEZ…

Hazreti Ali Efendimiz söz vermiştir, “Ben” demiştir, “toprağa girmeyeceğim.”

O devirde, ustanın biri çırağına demiş, “Git bir testi zeytinyağı al, getir.”

Çırak gitmiş almış. Ustasına güzel görünmek için koşarak geliyor testiyle. Yolda bir köstek alıyor, yere düşüyor, testi kırılıyor. Testi kırılınca bütün zeytinyağını toprak içiyor. Çocuk başlıyor hıçkıra hıçkıra ağlamaya ve bakıyor testisine…

O sırada yetişiyor Hazreti Ali, çocuğa soruyor, “Niye ağlıyorsun oğlum?”

Çocuk anlatıyor durumu.

Hazreti Ali diyor, “Dur ağlama.” Ve alıyor testi parçalarını, parmağıyla mest ediyor, birleştiriyor, testi tamamlanıyor. Sonra testiyi çocuğa veriyor, “Tut testiyi düşmesin” diyor ve alıyor zeytinyağının döküldüğü toprağı, öyle bir sıkıyor, zeytinyağı topraktan süzülüyor ve olduğu gibi testiye akıyor. Dolduruyor testiyi, bir damla vermiyor toprağa…

Toprak dile geliyor, “Ya Ali” diyor, “hiç düşünmüyor musun? Bir gün sen de geleceksin toprağa, ben de seni sıkacağım, çünkü sen benim rızkıma mani oldun.”

İşte Hazreti Ali… “Sen bir sâbiden rızık arıyorsun, Rabbine arka çevirmişsin, onu ağlatıyorsun. Ben de sana söz veriyorum, sana gelmeyeceğim” diyor, “eğer gelirsem sen de beni sık.”

Şimdi, bu sözler Ali’yle toprak arasında dile geldiği için, biz Muhammedi’ler, birimiz toprağa verildiği zaman toprağa su dökeriz testiyle. Yani, Ali borçlu değildir deriz.

İnancımız güçlü, imanımız güçlü… hepsinin bir sebebi var, nerden meydana gelmiş âdetler, bilinmesi lazım.

00

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.