MANEVİ MENKIBELER – 76

KILDAN İNCE KILIÇTAN KESKİN…

Bir hoca devamlı sohbetlerinde cehennemden bahsediyormuş. Cami cemaatinin içinde de bir kabadayı varmış. “Yahu” demiş, “altında hep ateş yanan sırat köprüsü de kıldan ince, kılıçtan keskin, ben hiçbir türlü kurtulamam.” 

Düşünmüş taşınmış, “Ben en iyisi hocayı öldüreyim de, arkadan ben ölürsem, o nasıl burada rehberlik yapıyorsa, orada da rehberlik yapar, o önde yürür, ben de arkasından yürürüm, geçerim köprüyü” demiş.

Camide namaz bitmiş, herkes çıkarken en son kabadayı kalmış. İmamı yakasından tutup kenara çekmiş.

“Son sözünü söyle hoca efendi. Ben seni vuracağım.”

“Neden vuracaksın?”

“Bu sırat köprüsünü her vaazında konuşuyorsun. Düşündüm taşındım. Bizler, bir türlü anlattığın o sırat köprüsünden geçemeyeceğiz ve o ateşlere düşeceğiz. Önce sen ölürsen, ben de öldüğümde, seni arayıp bulacağım, sen önde ben de arkanda o köprüyü beraber geçeceğiz.”

Hoca bakmış ki bunun aklı başından gitmiş, canından olacak, demiş, “İndir o silahı, onun da bir yolu var.”

“Nedir?”

“Sağa sola iyiliklerde bulunur, yardımlar edersen, o köprü her yardımında birer karış genişler.”

Bu sözleri duyan kabadayı rahatlamış, “Niçin bunu daha önce söylemedin ya hoca efendi?” diyerek hocayı bırakmış.

Ne yapalım da bu toplum sırat köprüsünden geçip gitsin?..

Halbuki hakikatte, kıldan ince kılıçtan keskin denilen, kırk sene iniş, kırk sene düzlük, kırk sene yokuşlu sırat köprüsü, bu dünyadır. Sen bu alemde incineceksin, incitmeyeceksin. Dilini daima tatlı tutmaya çalışacaksın ki bu köprüden geçebilesin. Birisi sana karşı kötü bir söz ettiğinde sen beş sözle karşılık verirsen, onun kisvesine girmiş olursun. Hiçbir zaman Hakk’a yakın olamazsın. 

Bunu bu şekilde anlatmıyorlar da, cennetle mükafatlandırıp, cehennemle korkutuyorlar.

00

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.