MANEVİ MENKIBELER – 90

YARINA GÖRE KONUŞACAĞIZ…

Bir gün Mevlana’ya demişler ki: “Huzurunuza sadrazamlar, arada sırada da padişahlar geliyor. Ne olur ya Hüdavendigar, biraz onlara göre muhabbet sunun.”

Hazreti Mevlana şu cevabı veriyor: “Bu gönül ister onlara göre bir şey ikram etsin. Ama muhabbet bana ait değil, muhabbet yolcuya ait. Benden o muhabbet zuhura geldiği zaman, benim ağzımdan çıkan sözleri hem ben dinliyorum, hem de cemaat dinliyor. Her iki taraf da o sözlerden irşad oluyoruz.”

Hiç bayat bir şey sunmamışlardır. Daima güne göre, saate göre, hep taze ikramlarda bulunmuşlardır. 

Hatta bir gün Hazreti Mevlana’ya şöyle bir soru sormuşlar: “Sen çok konuşuyorsun, çok şey söylüyorsun ya Mevlana… bir gün bu muhabbet bitebilir. Bittikten sonra bu güzel sözleri, bu güzel muhabbetleri nereden dinleyeceğiz?”

Mevlana şöyle bir cevap veriyor, “Efendiler!” diyor, “Bir kuyudan su aldığınız zaman kuyunun suyu bitiyor mu?”

“Bitmiyor.”

“Pekala, ertesi gün kuyuda su bulunuyor mu, bulunmuyor mu?”

“Bulunuyor, çünkü tazesi geliyor.”

“O zaman yarına varsak, biz de yarına göre konuşacağız, yine muhabbetlerin tazesini sizlere sunmaya çalışacağız.”

Allah’ın muhabbeti hiçbir zaman bitmez. Bizlerdeki bu geçici ömürler biter, bâki kalan kendisidir. Kimi nöbete koyarsa bu alemde, yine oradan muhabbetlerini dile getirir.

Onun için, ne kadar şükretsek Rabbimize az… Hazreti Mevlana’ya acizane bende olmaya çalışıyoruz. Çünkü o nerede, biz neredeyiz? Onun o mertliği, o sonsuz şefkati, bizlere kadar ikramını göstermiş. O bir okyanus, biz ise bir zerreyiz…

00

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.