MANEVİ MENKIBELER – 38

İster istemez verecek…

Hazreti Muhammed’in dışında diğer Peygamberlerden de alıncak şeyler vardır. Misal olarak Hazreti Musa’dan ne alabiliriz?..

Bir gün Musa Kelamullah kalkmış Tur-i Sina’ya gitmiş. Tur-i Sina’da Cenab-ı Hakk’a demiş ki, “Bana izin verir misin Allah’ım, senin kullarını biraz keşfe çıkayım?”

“Buyrun ya Musa” demiş Hakk, “çıkabilirsin.”

Çıkmış Musa, gelmiş bir rençbere, “Allah’ın selamı üzerine olsun” demiş.

O da “Sizin de ya Musa” demiş.

“Ne yapıyorsun?”

“Toprağı işliyorum.”

“Güzel… Ne ekeceksin?”

“Buğday ekeceğim.”

“Olacak mı? Nasıl görüşün?” demiş Musa.

“Allah verirse” demiş rençber, “olacak.”

Musa sevinmiş. Neden? Çünkü Allah’a sığınarak cevap verdi.

Kalkmış yürümeye devam etmiş. Bir rençber daha görmüş karşısında. Ona da selam vermiş. Ona da sormuş, “Ne yapıyorsun?”

“Toprağı işliyorum.”

“Ne ekeceksin?”

“Buğday.”

“Olacak mı?”

“İster istemez olacak” demiş rençber.

Bakın şimdi… Musa duraklamış, sormuş, “Ya Allah vermezse?”

“İster istemez verecek!”

Musa Kelamullah böyle bir kişiyle karşılaşmadığı için, bırakmış başkasını gezmeye, doğru Tur-i Sina’ya gelmiş, çıkmış Hakk’ın huzuruna. “Allah’ım” demiş, “senden izin istedim kullarını gezmeye. İki kulunu gezdim, ikisinin de işlerini keşfettim. Sordum ilkine, ne ekeceksin tarlanda, dedi buğday ekeceğim. Olacak mı? diye sordum, dedi ki Allah verirse, sana sığındı. Bu cevap benim hoşuma gitti, sana sığındığı için. İnşallah Allah verir… Sonra daha ileriye gittim, yine bir rençbere rastladım. O da toprağını işlemiş, ona da sordum, ne ekeceksin, dedi buğday. Olacak mı? diye sordum, bana celali cevap verdi, ister istemez olacak dedi. Durakladım, rençberin cemaline baktım, sordum ya Allah vermezse, dedi ister istemez verecek… Onlardan ayrıldım, senin huzuruna geldim.”

Cenab-ı Hakk Musa’ya sormuş, “Ya Musa ilk ziyaret ettiğin rençberin tarlasına baktın mı, nasıl işlemiş?”

“Baktım” demiş, “dörtte üçünü güzel işlemiş, ama toprağın dörtte birinde topaklar vardı.”

“Ya Musa” demiş Hakk, “ona istersem veririm, istemezsem vermem.” Sonra yine sormuş, “Pekala” demiş, “beni mecbur kılan, ister istemez verecek diyen rençber toprağını nasıl işlemiş, baktın mı?”

“Baktım” demiş Musa, “toprağı o kadar güzel işlemiş ki, sanki toprağı kahve haline getirmiş.”

“Ah Musa” demiş Hakk, “ben o kişiye vermezsem, dünyadan adaletim kalkar, mecburum vereyim.”

Bakın ne diyor, dünyadan benim adaletim kalkar diyor, mecburum vereyim…

Onun için her kişi, yaptığı işin hakkını verirse hiç gam yemesin, Allah karşılığını verir. Ama baştan savma iş yaptı mı, e Allah da onu başından savar… Yani hiçbir şeyi mecbur ettiremezsin.

00

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.